BAĞLANDIM MI? YOKSA AŞIK MI OLDUM? NASIL ANLAYACAĞIM?

Aşk eskiden güzeldi dediklerinde biraz hak verebiliyorum çünkü günümüzde aşkı bilmeyen AŞK ile BAĞLANMAYI karıştıran ve çoğunlukla bağlanan çok insan var.

AŞK; Şuana kadar bir çok şairin kaleminde söz konusu olan, lakin kimsenin anlatamadığı sadece hissettiğidir, anlatmak isterseler de, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumdur. Aşkı belli bir çok örnekle anlatmak mümkündür bence, örneklemek olursan o zaman; Aşk sevdiğine kıyamamak dır, Aşk sevdiğinin yanındayken ellerinin terlemesidir, buluşmaya gittiğinde onun sana doğru her adım attığında adımları hissetmektir, gözlerine baktığında kalbinin yerinde duramadığı bir durumdur, o ağladığında içinin parçalanmasıdır.

Peki bağlanmak nedir derseniz hemen anlatayım;

BAĞLANMAK sadece onun yanında olmasını istemektir, sadece benim olsun, benim yanımdan hiç ayrılmasın, bir küçük şeyde bağırır sevdiğine, sevdiği gitmek istediğinde ellerinden kaymaya başladığında tehditler ile yanında zorla tutmaktır, sadece ona dokunayım demektir, kalbini kırarsın sevdiğinin lakin kıran kişi anlamaz kırdığını, yanımda olsun (benim olsun) yeter, demek ile geçinir.

Örnek vereyim en ünlü şairden, AŞIK VEYSEL'den, Aşık Veysel'in hanımı aşığına gece vakti kaçar ayakkabısını giyer, eşyalarını alır ve kaçmak için yola koyulur. Aşığın hanımı Sivas'tan Samsuna kadar kaçtıkların da ayaklarında bir şey hisseder ayakkabısının içinde bir şey olduğunu fark eder ve çıkarır ayakkabısını, bir tomar para vardır Aşık Veysel'in yolladığını anlar ve sevdiğiyle kaçan hanımı yolda perişan haldeyken aç ve susuzken Aşık Veysel'in koyduğu para onları kurtarır.

Yani demek istediğim sevmek şiddet uygulamak değildir, sevmek yeri geldiğinde susup sevdiğinin mutlu olduğunu seyretmektir kimse kimseyi zorla aşık edemez kendine de zorla sevdiremez.

Sizin yorumlarınız nedir peki? veya eksik bir bilgi varsa yorumlar mısınız? 

Read More

AŞI NE DURUMDA? KİMLER NELER YAPTI ŞUANA KADAR?

Dünyanın 4 gözle beklediği bir durum var ki, onda herhangi bir ülke ''tüm testler başarılı oldu artık virüsten arınabiliriz'' diye bir basın açıklaması yapması. Hangi ülkeler ne durum da? Aşı en erken ne zaman çıkacak? aşı çalışmaları bitti mi? aşı fayda verecek mi? sorularına cevap vereceğiz.

Aşıya ilk önce Türkiye ile başlamak istiyorum, Türk doktorları aşının 2021 yılın ocak ayında çıkacağını ve yerli aşımızı kullanacağımızı umut ediyorlar ki umarım da elin milleti bulacağına kendi milletimizin yaptığı aşıyı kullanırız inşallah.

Dünya çapında faz 3'e gelmiş aşıların şuanda dünyada denek aradıkları doğrudur lakin bunların arasında şaşırdığım bir ülke de var ki onda Türkiye, kimse demiyor mu Türklerden kimse yaptırmaz diye, ben kimsenin yaptıracağını düşünmüyorum sizce yaptıran olur mu? yorumlara yazın.

Dünyadaki tüm ülkeler birbirleriyle bir yarış içinde ''ilk ben bulacağım diye'' tüm ülkeler aşı çalışmasına son hızla devam ediyor. Rusya, ABD, Çin vs. bir ilaç bulduğunu söylediler ve bu ilaçlarına çok güvendikleri de aşikar, Rusya seri üretime başladığını açıklamıştı geçen haftalarda ilk önce sağlık çalışanlarına vereceğini iddia etmişti. Şuanda faz 3 deki aşıların 10.000 ve 30.000 kişi arasında test yapacakları  testlerden sonra aşının çıkacağını söyleyen ülkeler eylül ayında aşının biteceğini söyleseler de Aralık ayından önce güvenilir bir aşının çıkacağını düşünülmüyor.

Korona virüs ölülerini ilaç içinde kullandıklarını ve böylelikle vücut virüsü tanıyacağı, vücudun virüsü tanıdıktan sonra ise virüsün vücuda etki itmeyeceği böylelikle bağışıklık kazanacağı söyleniyor. Şöyle ki hasta olan insanların tekrar hasta oldukları da gözlemlenmiştir, böylelikle aşının insanlar üzerinde belli bir süre etki ettiği söyleniyor ve ne kadar fayda göstereceğinde de  bilim insanlarının endişesi var. Sizce aşı fayda verecek mi? Bu illet virüsten kurtulabilecek miyiz sizce? siz değerli okurların yorumlarını merak etmiyor değilim, yorumlarını bekliyor ve sağlıklı günler diliyorum. 

Read More

COVID-19 NELERE BEDEL (HAYAT EVE SIĞAR)

Neye nasıl başlayacağımızı bilemediğimiz durumlarda  ne yapacağınızı bilemiyorsunuz dimi?

Dünyada 2020 ocak ayında ortaya çıktığını bildiğimiz lakin 2019 son aylarında dünyanın kabusu olmaya hazırlandığı bir hastalıktan ve bu hastalığın 2020 faciası olarak da bildiğimiz ve dünya tarihine de böyle geçeceğini biliyoruz.Bu hastalığın kimleri nasıl etkiledi? kimler hangi önlemleri aldı? Türkiye ve Dünya şuan ne durumda bunlardan ve kendi çevremde yaşanan olaylardan bahsedeceğim.

Dünyaya 13 ocak 2020 tarihinde bildirilen korona virüs (COVİD-19) bir takım insanlar inanmasa da tüm dünyayı etkisi altına almış lakin ''Komor Adaları, Kiribati, Lesoto, Marshall Adaları, Mikronezya Federal Devletleri, Nauru, Palau, Solomon Adaları, Tacikistan, Tonga, Türkmenistan, Tuvalu, Vanuatu, Kuzey Kore, Pitcairn, St. Helena Ascension, Tristan da Cunha (İngiltere)'' gibi ülkelerde hiç virüs vakası görülmedi.

Dünyada binlerce insan vefat ederken Türkiye de ise 30 ağustos 2020 pazar günü 42 kişi hayatını kaybetti tabi ki 42 diye geçmemek lazım ilk günlerde 11 sayısına tüm Türkiye üzülmüşken şuan da 42 sayısı sadece bir sayı geliyor insanlara hani bir laf vardır ''ateş düştüğü yeri yakar'' diye aynı öyle oluyor ama bu hastalık yaktığı yerin külleriyle başkalarını yakıyor günlük vaka sayıları 100 iken herkes evine hapis olurken şuanda 1500 leri gördüğümüz halde insanlar tatile gidiyor tabiki bu doğru bir şey mi tabiki hayır kimse bana bulaşmaz diyor ''ki'' dünyada vakalar artarken türkiyede ilk zamanlar vaka olmadığın da Türklere bu virüs bulaşmıyor diye gezinen andavallar şuanda bana bir şey olmaz diye geziniyor.

Diyorlar ya hani kimse kimse bana karışamaz ben iyi olayım yeter diye etrafımdakilerden duyduğum ''COVID-19'' hastalığına yakalanan birinin hikayesini anlatayım hemen sizlere; Tanıdığım bir arkadaşın patronu 1 ay gibi evde durduktan sonra dışarıya çıkayım derken maskesini çıkardığı bir zaman hastalığı kapmış tabi ki evli olan ablamız bu hastalığı kendisi fark etmemiş ilk başlar da eşi hasta olurken fark etmişler, eşi hastalığı ağır yaşadığı için vücudu dayanamayıp vefat etti, hastalığı kapan hanım ablamız da hem acıya dayanamamış hem de hastalığı yenememiş belli süreden sonra hemde vicdan azabı çektiği için, içi içini yemiyormuş eşi vefat ettikten 1 ay sonra hanım ablamız da vefat etmiş (ALLAH RAHMET EYLESİN İKİSİNİ DE) Bunu anlatmamın sebebi insanlar hiçbir şey anlamıyor OLUŞU, illahi başımıza ağır bir şey mi gelmesi lazım tabii ki de hayır hiç kimse canını yolda bulmadı değil mi? sizin düşüncelerinizi merak ediyorum yorum yapar mısınız? 

BİR SONRAKİ YAZIM COVID-19 AŞISI İLE İLGİLİ OLACAK TAKİPTE KALIN :)

Read More